Kilo vermek isteyip de bunun için çeşitli diyet yöntemleri deneyen kişiler genelde, ”Yarın diyete başlayacağım” diye bir söz verir ve kısa bir süre içerisinde verdikleri bu sözü tutamayıp, kendilerini buzdolabının önünde buluverirler. Duygusal açlık denilen durum ise, tam olarak bu noktada ortaya çıkar.
Kişinin, kendi kendine söz verdiği andan itibaren içindeki yemek yeme isteği daha da ve normalde olduğundan daha çok şey tüketmeye başlar. Bazı durumlarda ise, diyet yapmanın tüm kurallarnı yerine getirseler bile olumlu sonuç alamazlar. Bunun sebebi ise; genelde depresyon, yalnızlık hissi, çeşitli korkular veya öfkeden kaynaklanan açlık duygusunun ortaya çıkmasıdır.
Duygusal Açlığın Sebepleri ve Çaresi
Genelde kişinin hayatında gelişen bazı olumsuz olaylar, iş değişikliği veya işsizlik, boşanma, ölüm, özlem, başarısızlık vs tarzında duygular duygusal açlığı tetikler ve kişiyi yemek yemeye iter. Özellikle kadınlar, bu gibi durumlarda tatlı krizine kapılır ve yüksek kalorili besinler tüketir. Bu durum ilerlediğinde, aşırı şişmanlık durumuna da sebep olabilir.
Böyle kriz durumlarında kişinin kendini yatıştırması ve en azından 10 dakika beklemesi gerekir. Bu süreçte açık havaya çıkılmalı, eğlenceli ve oyalayıcı akiviteler yapmalı ve kafasını bu istekten uzaklaştırmalıdır. Eğer yeme isteği kontrol edilemiyorsa, bir diyet uzmanı ve psikologla görüşülmesi gerekir. Ayrıca yoga ve meditasyon gibi aktiviteler de zihnin boşaltılması ve yemekten başka bir şeye yönlendirilmesi için de ideal bir seçenektir.