Çocuklarımız en kıymetli varlıklarımız. Doğdukları andan itibaren her şeyleri ile ilgilenmek gerekiyor. Yedikleri içtikleri ise apayrı önemde. Örneğin halk arasında hormonlu gıdalar olarak adlandırılan gıda maddelerinin tüketilmesi kanda östrojen seviyesini artışına neden oluyor. Ergenlik yaşına kadar çocuklarda yok denecek kadar az östrojen olduğu için, bu dönemde dışarıdan fazla miktarda alınan östrojen vücutta bir takım değişikliklere yol açıyor. En önemlisinin erken meme gelişmesi ve daha ileri safhalarda ise erken ergenlik ile hızlanmış ergenlik olduğu belirtiliyor. Bu durumun tespit ve tedavi edilememesi boy kısalığına neden oluyor. Yani sonuç dönüp dolaşıp sağlıklı beslenmeye geliyor, normal bir büyüme ancak böyle sağlanıyor.
Özellikle yaşamının ilk 3 yılında kötü beslenen çocuklarda büyüme geriliği gözleniyor. Çocukların gıdalardan gerekli miktarlarda protein (süt, yoğurt, peynir, yumurta ve et), yağ, karbonhidrat, ekmek, sebze ve meyveler ile vitamin ve mineral (tüm besin maddeleri) almaları gerekiyor. Çocuklar genellikle şekerli yiyecekler, gofret ve cips gibi besleyici değeri düşük yiyecekleri tüketmeye eğilimli oldukları için anne-babaların öncelikli görevinin bunu engellemek olduğu belirtiliyor. Kötü beslenen bir çocuğun beslenmesinin düzeltilmesiyle büyüme de düzeliyor. Ve büyüme sorunlarının tedavisinde her zaman için erkek çocuklar kızlardan daha şanslı.